Büyük kent korkuları başka, kırsal alan korkuları bambaşkadır; doğa ile doğanın gücü ile batıl inançlarla iç içedir ve çarpıcılıklarını da onlardan alır, ola ki inandırıcılıklarını da...
Öykülerin tümü, özgünlüklerinden bir şey kaybetmeksizin, anlattıkları ortamların -köyler, ormanlar, tepeler, mağaralar- özelliklerini koruyarak dayandıkları malzemelerin -batıl inançlar, hayaletler, büyüler, büyücüler- yerinde kullanılışı ile gerçekten kimi Anadolu korkularını, okurları etkileyecek ve düşündürecek şekilde canlandırıyorlar. Kaldı ki ücra köylerin, geleneklere bürünmüş kasabaların, kuytu ormanların, bir görünen bir kaybolan mağaraların ve nerelere kadar uzandığı bilinmeyen kuyuların gizleri ve dağıttığı, dağıtabildikleri heyecanlar, korkular ve kabuslar bunlarla bitmiyor, ola ki başlıyor...
Kitap ile ilgili henüz yorum yapılmamış.