P>Çağmıza damgasını vurmuş bir şairdir. Aragon, Türk okuru onu daha çok Elsa'nın Gözleri şiiriyle tanır. Oysa Aragon'un yapıtı baştan sona kateder geçen yüzyılı, şiirden romana doğru bir evrim izler. Modern Fransız edebiyatının temel taşlarından biri üzerine doğrudan Fransızca kaleme aldığı ve önce Fransa'da yayınlanan bu kitabında Nedim Gürsel, bu dev yazarın pek bilinmeyen bir dönemine ışık tutuyor. Aragon'un Gerçeküstücü şiirlerinin esin kaynaklarını inceleyerek komünist eyleme yönelişinin ipuçlarını araştırıyor. Aragon'u, başkaldırıdan gerçek dünyaya doğru yol alırken izlediği Apollinaire, Rimbaud, Lautreamont gibi Modernizmin öncüleriyle karşılaştırıyor ve şöyle diyor: "Ayağında yüksek topuklu şık çizmeler, omzuna dek düşen bembeyaz saçlarıyla Saint-Germain Bulvarında sabaha karşı gördüğüm yaşlı adamın Aragon olabileceğini ummamıştım. Aragon adı her şeyden önce bir tarihti benim için. Birinci Dünya Savaşının yanık insan eti kokan siperlerinden Fransız Direniş Hareketi'nin yeraltı örgütlerine; Dadacılık ve Gerçeküstücülükten Komünist Parti'yle, 1968 Mayıs günlerden karısı Elsa Triolet'nin aşk türküsüne kadar uzanan bir yaşamın olağanüstü tarihi. Bu kitabı yazmadan önce onun yapıtındaki tek değişmeyenin 'değişme' olduğunu bilmiyordum."
Kitap ile ilgili henüz yorum yapılmamış.