Devletin kurulması, diğer ülkeler ile kaçınılmaz ilişkileri, kendi içerisinde yönetimin sağlıklı ve güvenlikli bir temelde yürütülmesi gibi, bir çok nedenlere bağlı olarak devletlerin güvenlik ihtiyaçları gündeme gelmektedir. Nasıl ki; insanların yaşamı için yeme-içme temel bir ihtiyaç ise, güvenlik konusu da devletlerin varlığının devamı için önemli bir ihtiyaç olarak karşımıza çıkmaktadır. Özellikle günümüz dünyasında yaşanan gelişmeler güvenlik ihtiyacını da etkilemiş, böylece devlet güvenliği kavramı daha belirgin bir şekilde ortaya çıkmıştır. Devlet güvenliği, devlet denen soyut hukuki tüzel kişiliğe sahip varlığın, iç ve dış, her türlü tehlikelerden korunmuş olarak varlığını hukuki, sosyal ve bağımsız olarak sürdürmesi şeklinde anlaşılabilir. Devletin güvenliği, aynı zamanda devletin ülkesi içinde yaşayan varlıkların da güvenliğini içine alacak kadar kapsamlıdır. Ülkesinde yaşayan kişiler için gerekli güvenlik ortamını sağlayamayan devletler de kendilerini gelİştiremez ve varlıklarını tehlikeye düşürürler.Devletlerin varlığının devamı, aynı zamanda devlet güvenliğini tehdit eden unsurlar ile etkin mücadelesine de bağlıdır. Diğer İfadeyle, devletin iç ve dış her türlü tehlikelerden korunmuş olarak varlığının devamı, bu tehdit ve tehlikelerin önceden bilinmesi ve tedbirler alınmasıyla mümkündür. İşte bu noktada ön algılayıcı olarak ta niteleyebileceğimiz İstihbarat hizmetlerinin rolü ön plana çıkmaktadır. Dolayısıyla, devletlerin varlığında önleyici tedbirler bağlamında veya tehditlerin boyutlarının tahlil, değerlendirme ve gerekli Önlemlerin aldırılmasında, istihbarat hizmetlerinin hayatî fonksiyonları bulunmaktadır.