"Bu Freud'un annesiyle olan ilişkisinin kibarca yazılmış ve özenle araştırılmış bir incelemesidir ve bizim Freud'a ilişkin anlayışımızı artıracak ve derinleştirecektir. Biz onun annesinin 'kıymetli Sigi'sine olan güçlü narsisistik yatırımın, onun hiçbir zaman genç olmadığı duygusunu ve diğerlerinden yabancılaşma duygusunu öğreniyoruz. Bütün bunların ötesinde onun annesine karşı olan bastırılmış düşmanlığının farkına varıyoruz; bu bastırma, onun kuramsal formülasyonlarını ve özellikle, onun keskin bakışını, kendi yaşamını ve klinik vakalarını proedipal dönemine genişletememesini önemli ölçüde etkiledi. Freud'un cinselliği, Breuer'le ayrılması ve hemen bunun arkasından Freud'un ona uzun süre iyilik yapmış olan bu insana kızgınlığı, Fliesseolan ilişkisi Freud'un annesine karşı olan farkedilmemiş ve gizli kalmış proedeipal duyguları açısından gözlendi. Bu kitap Freud ve onun kariyerindeki dönüm noktaları konusunda yeni içgörüler veriyor.

Deborah Margolis ustalığını sergileyerek Freud'un o ilk, çok önemli anne ve çocuk ikilisi ile şekillenmiş olan duygusal gelişiminin zekice ve büyüleyici bir biçimde keşfedilmesini sağlamıştır. Bu kitabın Freud'un çok cesurca önayak olduğu bu alandaki tüm çalışanlar için okunması bir zorumuluktur. "

Leslie Rosenthal

"Freud'un annesinin "kıymetli Sigi'si olması ona sadece büyüklüğü bu kadar başarılı biçimde aramak için güven vermekle kalmadı, aynı zamanda annesini hayal kırıklıkğına uğratmamak ve onun sevgisini kaybetmemek için büyüklük içi çabalama zorunluğunun yükü altına soktu. Onun sevgisi koşulsuz değildir. Freud ve Annesi'nin içinde: Freud'in Kişiliğininin Preoedipal Yönleri'nde. Deborah Margolis Reud'un gelişiminin preoedipal dönemini ve erken olgunlaşma süreçlerinde annesinin çok önemli rolünü ihmal etmesini, annesi ile olan ilişkisinin karanlık yönünü bastırmasına atfederek güçlü bir tartışma oluşturdu.

Özellikle ilginç olan Margolis'in Freud'un Breuer ve Fliess'la olan yoğun ve sonunda yıkılmış olan ilişkilerinin onun annesine olan çatışmalı bilinçdışı saplanmasının canlandırmaları olduğu şeklindeki analizidir. Benzer biçimde, Margolis bu bilinçdışı saplanmanın Freud'un birçok davranışı ve özellikleri, bağımlılıkları (hem tütün içme, hem de antika toplama; çok fazla mektup yazması, müzikten nefret etmesi, edebi tarzının ihtişamı ve ölüm arzusunu içeren) üzerinde oynadığı role ilişkin ilginç bir vaka oluştururur.

Bu baştan sona dikkati, zamanı vs. tamamen meşgul eden bir kitaptır. Bu temel olarak içeriğin zenginliğine bağlı ise de, Margolis'in bu kadar becerili bir yazar olması buna büyük ölçüde yardımda bulunur."

Laurence Epstein