Bilindiği gibi Batı'nın Osmanlı ve Türkler üzerine doğrudan gözleme dayalı olarak verdikleri eserlerin başlangıcını Türklere esir düşen ve daha sonra kurtulanların ya da Osmanlı ülkesinde herhangi bir suçtan dolayı hüküm giyenlerin (Schiltberger, Krafft, Schmidt, Seideln, Wild, vd.) Türkler üzerine gözlemlerini yazıya dökmüşlerdir; fakat tüm bu insanların verdikleri eserlerde İzmir'le ilgili bilgiye rastlamak - gerek esir olarak gerekse mahkum olarak gerekse de elçi olarak özel konumlarından dolayı - olanaksızdır; İzmir hakkında belli bir tarihten sonra bilgi edinebilmek için hem İzmir'in dünya ticaret ağına eklemlenme sürecinin başlamasını ve buna paralel olarak da - dönemin iletişim araçları sayılan- gezginlerin şehre gelişini beklemek gerekecektir.
Her ne kadar gezginler 17.yy'dan itibaren İzmir'e de uğramaya ve kısa da olsa gözlemler aktarmaya başlasa da, bunu İzmir'in ticari öneminin artmasına bağlamak inanç şekline dönüşmüş, fakat bu olgunun yani İzmir'in ticari öneminin artmasının sorgulanması üzerine pek durulmamıştır.
Kitap ile ilgili henüz yorum yapılmamış.