8 yıllık bir emeğin sonunda ortaya çıkan bu eserler; Türk mutfağı için geçmişten günümüze köprü olurken, gelecek nesillere de bir miras niteliği taşıyor.
Bir bolluk bereket yeridir Güneydoğu. Hem doğa verir, hem de insanı çok şey bilir. Atalarının damak tadına sadıktır Güneydoğulular; eti, yağı, yoğurdu, bulguru çok severler. Güneydoğu dışarıda kebap, lahmacun, baklava üçgenine sıkışmış olsa da Güneydoğulu bilir kendi zenginliğini. Dağlardan toplanmış yabani otlarla yemekler yaparlar; en sevdikleri kengerdir. Bir köfte diyarıdır aynı zamanda. En meşhur çiğköftesinden tutun da, içli köftelere, guduklara kadar pek çok köftesi vardır. İçli köfte hamuru en ince burada açılır, en maharetli eller buradadır. Kuruluk dedikleri kuru patlıcan, haylan kabağı, acur, biberle veya bunların tazeleriyle nefis dolmalar yaparlar. Hatta has dedikleri marulun bile dolması olur. Bulgur ve dövme mutfağın en önemli malzemeleridir nefis bulgur pilavları yapılır. Tatlıları zaten malum. En güzel kadayıflar, en güzel baklavalar burada yapılır.
Kitap ile ilgili henüz yorum yapılmamış.