Jürgen Habermas, filozof, sosyolog vs toplumsal tarihçi kimlikleri ile çağımız düşünürleri arasında özel bir yer işgal ediyor. Kamusal alanın doğuşu,  modernizm ve postmodernizm tartışmaları, aşkın benlik ve ara öznellik sorunsalları, dil felsefesi, Marksizm ve üstyapı kurumları ile ilgili tüm konularda mutlaka karşımıza çıkıyor ve bizi düşündürüyor. "Yapı-kurumcu" tezleriyle, yıllardır Weber'le Marx'ı bağdaştırma çabalarına kendine özgü katkılarda bulunuyor. Toplum bilimlerinin epistemolojik statüsü ve felsefeyle ilişkisi konularında dikkatimize zenginleştirici çözümlemeler sunuyor. "Radikal demokrasi" tutkusuyla da bir entelektüel olarak kamusal alana sık sık müdahalelerde bulunuyor ve başta Alman geçmişi ve revizyonist tarihçiler olmak üzere tüm antidemokratik akımlarla savaşıyor. Tezlerini paylaşalım ya da paylaşmayalım, "radikal demokrasi" anlayışını gerçekçi bulalım ya da ütopyacı olarak yadsıyalım, Habermas'ı görmezden gelemeyiz. Temel tezleri konusunda en önemli eserlerinden yapılan alıntılar ışığında Habermas'ı Okumak Alman düşünürünü anlamak için iyi bir başlangıç olabilir.