(...)
Bilmece gibi bir kelâmla karşı karşıya bulunuyoruz!...
Açmaya çalışalım...
Eğer tek başına bu kelâmı ele alsaydık bunun içinden çıkmamız mümkün olamayacaktı. İsa Peygamber de bunu bildiği için önce az önce üzerinde durduğumuz kelâmı dile getirmiş olmalı. Evet... Önceki kelâmda ortaya çıkarttıklarımız, burada bu kelâmı çözmede işimize yarayacak.
Öncelikle şunu söyleyelim: Öğrencileri böylesine bir soru sorduklarına göre; bu, öğrencilerinin de bu konuda bir hayli şeyler üstatlarından öğrenmiş olduklarını gösterir. Aksi takdirde bu soruyu "kime" diye değil "neye" diye sormaları gerekirdi...
Oysa ki, öğrencileri "kime benzer" derken, Gökler'in Melekutu ile ilgili bilgiyi farkeden ve bizim bakıp da örnek alabileceğimiz biri varmıdır diye sormaktadırlar.
Göklerin Melekutu'nu farkeden onun dünya üzerindeki görüp gözetici tesirlerini hisseden birisinin yaşadığı şuur halindeki değişikliği görmek istemektedirler. Yani sordukları aslında o hali içinde hisseden kişinin yaşadığı şuur halidir. Aslında merak ettikleri bu bilgiyle yaşayan bir kişinin neler hissettiği, neler algıladığıdır... Bu yüzden kime benzer diyorlar. Yani böyle bir kişi varsa, biz de ona bakalım ve ondan anlamaya çalışalım demek istemektedirler.
(...)
Kitap ile ilgili henüz yorum yapılmamış.