Amerika’nın Boston kentinde geçen öykü, toplumsal kurallar ile kendini arayış arasına sıkışan insan kalbini anlatır.
Genç bir kadın bir kasabaya gelir, kocası gelene kadar yanlız yaşar fakat kasabanın papazı ile aralarında çekim olur ve ilişkileri başlar. Genç kadın kocasının ölüm haberini alır fakat hamile olduğunu da öğrenir. Kasaba halkı bu durumu öğrenir ve çocuğun kimden olduğunu söylemediği için dışlanan kadın elbisesinin göğsüne dikilen bir "A" harfiyle gezmeye mahkum edilir. Fakat öldüğü sandığı kocası geri gelir ve olaylar karmaşık bir hal alır.
Eski kocası ile sevgilisine karşı duygusal görevlerini yerine getirememe ve günahkarlığın acısı içinde geçirdiği yedi yıllık tövbe sürecini atlatan Hester, öykünün sonlarında güçlü ve hayranlık uyandıran bir kadın kahraman olarak öne çıkar. Yazarın vurguladığı gibi, "insanın zayıf doğasını ve bundan kaynaklanan ıstırabı konu alan bu hikaye" asla bir ahlâksızlık ya da namussuzluk öyküsü değildir. Tersine burada insanın hemcinslerine uyguladığı acımasızlık, dayatma, ikiyüzlülük ve çaresizlik anlatılmaktadır.