“Acaba bunu anlar mıydı? Hiç kimseden sürekli zayıf olmasının beklenmeyeceğini?”
 
Zamanında ünlü bir pembe dizi oyuncusuyken, ailesini geçindirmek için karanlık işlere girmek zorunda kalan Larry; dışadönük ve popüler kardeşinin tersine, kırılgan ve annesine bağımlı çevirmen Alec; İngiltere’deki kır evinde ölümü bekleyen anneleri Alice; ve ilk bakışta bu aileyle bir ilişkisi yokmuş gibi gözüken ünlü Macar oyun yazarı László...
2000 yılına üç kala, farklı nedenlerle hayatlarının en zor dönemini geçiren bu dört insanın yolları, vermek zorunda oldukları kritik kararların sonucunda kesişecektir. Ancak bu süreçte, henüz farkında olmadıkları yazgılarının ve rastlantının da söyleyecek sözü vardır.
Son dönem İngiliz edebiyatının en güçlü yazarlarından biri olarak gösterilen, Saf adlı romanıyla 2011 Costa Ödülü’nü kazanan Andrew Miller’dan, özgürleşme ve yeniden nefes almayı öğrenme üzerine şiirsel bir roman.
 
“İnsan yüreğini ve aklını çağımızda en iyi anlatan yazarlardan biri olduğunu yeniden kanıtlıyor.”
-Sunday Times