Dünya’nın da bir ruhu olduğunu bilseydik; ona tüm bu eziyetleri yapar mıydık? Çekirdeğindeki kozmik enerjinin ruhumuzla eşdeğer olduğunu hissedebilseydik, eminim hepimiz ona annemiz gibi sarılırdık.
Çılgınca artan nüfus, eşitsizlik, ego, hastalıklar, kavram kargaşaları, savaşlar, yok edilen tarım arazileri, makineleşme, kentleşme ve dikenli köklerimiz.... Dünyanın kendi kara deliğine gömül mesine ramak kalmışken, doğudan yükselen son umut güneşi, yerküreyi adeta tozlu bir halı gibi silkeleyecek.
Kahramanımız Evrim Ataman, Ortadoğu’da tozu dumana katarken, aşkın ılık meltemi her daim yolunu açacak. Güneş tepe noktasındayken ayyuka çıkan gerçekler, Aya Sofya ve Çemberlitaş’ın sır dolu mahzenlerine taşınacak. Daha önce bilmediklerimiz v e duymadıklarımızla, doğu-batı sentezi İstanbul’da bir varoluş savaşı verilecek.Satır aralarında nefes ritimleriniz ile kurguya dahil olacağınız bu kusursuz senfoni; göz pınarlarınızdan gamzelerinize ıslak imzasını atmakta kararlı. Yalnızca Plan’a güvenin...