AB sürecinde zinayı tartıştık, seküler bir terbiye içinde. Artık günaha "günah" deme Özgürlüğü yok Müslümanların.Çünkü Batı'da İnsanlar birkaç yüzyıldan beri "Ben kimim?" sorusunu cinsellikte İlişkilendirir hale geldi."Marifet'ün-nefs"in muadili gibi, cinsellik üzerinden benliğin keşfi.Biz de cinsiyet üzerinden dillendiriyoruz sorunlarımızı. Ne kadar demokratik, ne kadar eşitlikçi olduğumuz, hep cinsler arası İlişki üzerinden sorgulanıyor."Kıvame", erkeğin kadın üzerindeki tahakkümünü meşrulaştıran bir kavramlaştırma mı?"Müslüman kadın"ların "özgürleşme"si için, kadın bakış açısından bir İslam yorumuna mı İhtiyacımız var?Hep birileri tarafından sorulmuş sorulara cevap bulmaya çalışıyoruz iki yüz yıldır.Peki kim, kime ve nereden soru soruyor?İslamcı feminizm "içeri'den bir soru sorma girişimi mi?Yoksa yaslandığı paradigma, neo-oryantalist izler mi taşıyor?Elinizdeki kitap, bu sorular çerçevesinde sizi bir zihinsel yolculuğa davet ediyor.
Kitap ile ilgili henüz yorum yapılmamış.