Güneş akik taşlı yüzüğünü parlattı. ''Ama hasta bir ana; çok uzun zamandır acılar içindeydi. Şimdi bir annenin iyileşebilmek için oğullarına ihtiyacı vardır, doğru. Ama aynı zamanda kızlarına da ihtiyacı vardır... En az oğulları kadar, belki daha fazla!''
"Yaratma sürecini, doğası gereği hırsızlıktan farksız bir eylem olarak görüyorum. Güzel bir yazının altını şöyle bir kazın, Mösyö Boustouler, bir sürü rezillik, şerefsizlik bulursunuz. Yaratmak demek, başkalarının yaşamını vahşice yağmalamak, onları bihaber, zoraki katılımcılara dönüştürmek demektir. Onların arzularını, hayallerini çalıyor, kusurlarını, acılarını cebe indiriyorusunuz. Size ait olmayan bir şeyi alıyorsunuz. Ve bunu bilerek, gayet bilinçli yapıyorsunuz."
- 20/01/2017 12:30
Tanrı şu kâfirce sözlerimi bağışlasın, ama kendimi doğruca cennette bulmuştum sanki;...
- 26/04/2017 01:30
Gidişini seyrettim, arabanın sokağın sonundaki köşeyi dönmesini bekledim,sonra bahçe kapısını çektim.
- 20/08/2017 23:30
Arka koltukta sürdürülen, yanından akıp geçen, bulanık yaşamı seyretmekle yetinen bir yaşamdı bu. Kayıtsız bir yaşam.
- 21/08/2017 00:30
Güneş akik taşlı yüzüğünü parlattı. ''Ama hasta bir ana; çok uzun zamandır acılar içindeydi. Şimdi bir annenin iyileşebilmek için oğullarına ihtiyacı vardır, doğru. Ama aynı zamanda kızlarına da ihtiyacı vardır... En az oğulları kadar, belki daha fazla!''
- 17/08/2017 18:30
"Yaratma sürecini, doğası gereği hırsızlıktan farksız bir eylem olarak görüyorum. Güzel bir yazının altını şöyle bir kazın, Mösyö Boustouler, bir sürü rezillik, şerefsizlik bulursunuz. Yaratmak demek, başkalarının yaşamını vahşice yağmalamak, onları bihaber, zoraki katılımcılara dönüştürmek demektir. Onların arzularını, hayallerini çalıyor, kusurlarını, acılarını cebe indiriyorusunuz. Size ait olmayan bir şeyi alıyorsunuz. Ve bunu bilerek, gayet bilinçli yapıyorsunuz."